Сочинения на турецком языке

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

İş ilanı Esra: İyi günler! Ben Esra, size özgeçmişimi gönderdim. Saat ikide Halkla İlişkiler Müdürü Sadi Bey’le görüşmek için randevulaştık. Kendisiyle görüşebilir miyim? Sekreter: Müdürümüz biraz meşgul. Biraz

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

Mutlu Günlerim Her insanın hayatında doğum günü, evlilik yıl dönümü gibi birçok özel gün vardır. Bu günlerde insanlar beraber oluyor ve bu günleri kutluyor. Benim hayatımda da birçok

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

Kapadokya Kapadokya adı Pers dilinde «Güzel Atlar Ülkesi” demektir. Jeolojik dönemlerde aktif yanardağların lavları Kapadokya Bölgesi’ne yayılmış; milyonlarca yıl içinde rüzgâr, yağmur, kar ve akarsuların etkisiyle bu lavlardan

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

Doğa olayları Güneş tutulması En ilginç doğa olaylarından biri güneş tutulmasıdır. Güneş tutulması Ay’ın hareketi sırasında meydana gelir. Ay, Güneş ile Dünya arasına girer ve güneşin ışığı Dünya’ya

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

Nergis Nergis: Bu çiçek adını eski bir Yunan efsanesinden alıyor. Efsaneye göre Eko adında bir peri kızı bir gün bir avcı görmüş ve ona hemen âşık olmuş, çünkü

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

Kamp Uzunca bir süredir tatil yapmayı hayal ediyordum ama lüks bir otelde değil. Yemyeşil ağaçlar arasında, sakince bir yerde… Geçen hafta arkadaşım Deniz beni bir kampa davet etti.

диалоги на турецком языке аффиксы ki

Soygun planı Kadın: Tamam mı? Başlıyor muyuz? Erkek: Her şey hazır mı? Kadın: Hazır. Ben her şeyi planladım. Fabrikada yalnız bir bekçi çalışıyor. Bekçi gece yarısından sonra fabrikayı

Практикуем послелог -beri и -dir в турецком языке

Ailem ve ben Adım Maria, otuz yaşındayım. Her sabah 7’de uyanıyorum, kahvaltımı yapıyorum ve işe gidiyorum. Yarın işe gitmeyeceğim çünkü yarın Pazar. Bol bol boş vaktim olacak. Bahçede

турецкий Понимание прочитанного

Турецкие тексты для начинающих — это отличный способ для вас попрактиковаться в чтении и понимании турецкого языка. Тексты состоят из интересных статей, коротких рассказов и диалогов. Разнообразный материал поможет вам выучить простые турецкие фразы, грамматику и новые слова.

20 бесплатных текстов Премиум: 50 текста

Наряду с чтением текстов есть также упражнения с вопросами, которые помогут проверить ваше понимание содержания текстов. Тексты и упражнения — это отличный способ не только освоить турецкий язык, но и сделать его изучение лёгким, весёлым и увлекательным.

Вместе с текстами вы получаете бесплатные рабочие листы, которые можно скачать в формате PDF и взять с собой в любое место.

Обновлено: 11.03.2023

İkisi de henüz okula başlamamışlardı. Demir beş buçuk yaşındaydı. Kardeşi Nilay ise ondan bir yaş küçüktü. Iki kardeşin büyük bir tutkuları vardı: Televizyon. Oturdukları kasabaya ilk kez o yıl, alıcı düzeni kurulmuştu. Herkes evine televizyon alıyordu. Mahalledeki antenler günden güne çoğalıyordu. Çocuklar, konu komşudan özeniyor, kendilerine televizyon alması için babalarına yalvarıyorlardı.

O akşam, baba eve gelir gelmez, Demir paltosunu aldı. Nilay terliklerini getirdi. Sonra hemen ilginç haberi verdiler.

— Elbette, dedi baba. Aylardır bunun için para biriktiriyorum, bugün param tamamlandı. Büyük bir televizyon ısmarladım. Çocuklar sevinçle birbirlerine sarıldılar.

Gerçekten televizyon bir hafta sonra geldi. Çocuklar sevinçten uçuyorlardı. İlk görüntü ortaya çıkınca, coşku içinde ellerini çırparak hoplayıp zıpladılar. Sonra birer iskemle çekip televizyonun önüne oturdular.

— Niçin söz dinlemiyorsunuz? Televizyona bu denli yakından bakılmaz, diyoruz size. Tehlikeli olduğunu söylüyoruz anlamıyor musunuz? diye çıkıştı. İki kardeş annelerinin uyarısına da kulak asmadılar. Sadece omuz silktiler. Anne onların bu davranışlarına öfkelendi.

— Elbette, dedi; hepsi de burada kutunun içindeler. Duyduğuma göre söz dinlemeyen çocukları cezalandırmak için arada bir arka kapağı açıp dışarıya çıkıyorlarmış.

Çocuklar, annemiz yalan söylemez, diye düşünüp iyiden iyiye inandılar. Korkuyla hemen iskemlelerini geriye çektiler. Televizyonu uzaktan izlemeye başladılar.

Aradan bir hafta geçti. Bir sabah anne alış verişe gitti. Çocuklar günlerden beri kurdukları düşü gerçekleştirmek için hemen işe koyuldular. Demir, mutfaktaki çekmeceden tornavidayı getirdi. Televizyonun arkasına geçtiler. Kapaği açmak için orasını burasını kurcalamaya başladılar. Demir telaş içindeydi. Elleri titreyerek vidalardarı üçünü söktü. Nilay ikide bir:

— Söylemezler, söylemezler, diyerek kardeşini susturdu. Vidalan döndürmeye girişti. Birden kapak, gevşeyen vidalardan kurtulup aşağıya doğru kaydı.

Demir’le Nilay korku ve merak içinde hemen televizyonun içine baktılar. Fakat. Hiç kimse yoktu orada. Sadece arapsaçi gibi birbirine dolanmış yüzlerce renkli tel vardı.

Tam o sırada anne eve dönmüş, merdivenlerden yukarıya çıkıyordu. Odaya girip de televizyonun sökülmüş olduğunu görünce, öfkeyle çocukların üstüne atıldı. Bir yandan da:

— Kim açtı bu kapağı? diye bağırıyordu. Demir’le Nilay korkudan titreyerek birbirlerine baktılar. Sonra Demir gücünü toplayıp annesini yanıtladı.

Словарь к тексту

alıcı — приёмник
cezalandırmak — наказать, оштрафовать
çabalamak — прилагать усилия, стараться, силиться
çekmece — выдвижной ящик
çıkışmak — делать выговор, бранить
çocukların üstüne atılmak — обвинять детей, возводить обвинение на детей, ругать
çoğalmak — увеличиваться
davranış — поведение
denli — до, настолько, так (о мере и степени)
dışarıya sarkmak — свешиваться наружу
düzen — порядок, устройство
el çırpmak — хлопать в ладоши
gerçekleştirmek — осуществить
gevşemek — ослабевать, разболтаться
girişmek — (д.п.) приниматься за что-либо, браться за что-либо
göz kırpmak — моргать, мигать
gücünü toplamak — собирать силы
homurdanmak — ворчать, бормотать
ısmarlamak — заказывать
içini çekmek — тяжело вздыхать, ахать
iskemle — табуретка, скамья
işi koymak — приниматься за работу
kapak — крышка
koplamak — бежать вприпрыжку
korku — страх
kötülük yapmak — делать зло, причинять зло
kulak (ını) çekmek — драть за уши
kulak asmamak — не обращать внимания, не придавать значения

kurcalamak — ковырять
kurulmak — основаться, создаваться
kuşkulu — недоверчивый, подозрительный
mahalle — квартал
nazlanmak — кокетничать, капризничать
omuz silkmek — пожимать плечами
özenmek — (исх) уподоблять, подражать
para biriktirmek — собирать, копить деньги
pencereden bakmak — смотреть из окна
sabır — терпение
sarılmak — обнимать
sarkıtmak — опускать, свешивать
şaşmak — (д.п.) удивляться
sökmek — отделять, отрывать, распарывать
şekil — образ, форма
takmak — нацеплять, прицеплять, привешивать
tehlikeli — опасно
tel — провод
telâş — беспокойство
terlik — тапочки, домашние туфли
tırmanmak — карабкаться, влезать
tornavida — отвертка
tutku — страстное, непреодолимое желание
uyartı — предостережение, предупреждение
üstelemek — повторять, настаивать, проявлять настойчивость
vida — винт, болт, шуруп
yanıtlamak — отвечать, давать ответ
yüzlerce — сотни
zıplamak — прыгать
zorla — с трудом

Для всех, кто интересуется турецким языком и культурой (или просто любит отдыхать в Турции) мы подготовили этот краткий гайд для знакомства и приветствия. Сегодня вы узнаете, как поздороваться, представиться и немного рассказать о себе по-турецки.

Приветствия: Классическое Merhaba

Merhaba (Здравствуйте) подходит практически для любой ситуации. Это универсальное приветствие, в которым можно обратиться и к людям старшего возраста, и к молодежи, и в официальной, и в расслабленной обстановке.

  • Полезный совет от LINGVISTER: Обращаясь к группе людей, можно использовать множественное число – Mehrabalar. Это не обязательное правило, просто имейте в виду, что такая форма тоже существует.

К незнакомым людям, к людям старшего возраста и коллегам обращайтесь со словом efendim (по значению близко к русскому уважаемый, господин/госпожа).

Merhaba efendim. – Здравствуйте, уважаемый/ая.

Другие приветствия

Более неформальное приветствие – Selam (Привет)

Также в зависимости от времени дня, можно приветствовать собеседника словами доброе утро/день/вечер:

  • Günaydın – Доброе утро
  • İyi günler – Добрый день
  • İyi akşamlar – Добрый вечер

Продолжаем разговор

Как и ожидаемо, после приветствия обычно следует вопрос Nasılsınız?/Nasılsın? (Как у Вас дела?/Как у тебя дела?)

Наиболее подходящим ответом будет:

İyiyim, teşekkür ederim, ya siz? – Хорошо, спасибо, а у Вас? / İyiyim, teşekkür ederim, ya sen? – Хорошо, спасибо, а у тебя?

Если это ваш первая встреча, не забудьте представиться.

Sizin adınız nedir? – Как Вас зовут? / Senin adın ne? – Как тебя зовут?

Ben Galina. – Я – Галина.

Benim adım Viktor. – Меня зовут Виктор.

Memnun oldum. – Рад/а познакомиться.

Здравствуйте по-турецки

Рассказываем о себе

Ben … yaşındayım. – Мне … лет.

Ben otuz yaşındayım. – Мне тридцать лет.

Ben Rusya’dan geldim. – Я из России.

Ben rusum. – Я русский/ая.

Другие национальности (не забывайте добавлять к слову аффикс -(y)ım, -(y) im, -(y) um, -(y)üm, когда говорите о себе):

  • Alman – немец/ка
  • İngiliz – англичанин/ка
  • Fransız – француз/женка
  • İtalyan – итальянец/ка
  • İspanyol – испанец/ка
  • Japon – японец/ка
  • Koreli – кореец/янка
  • Çinli – китаец/янка

Не лишним будет рассказать, кто вы по профессии, особенно, если вы приехали в Турцию по работе. Вот названия некоторых распространенных профессий:

  • Avukat – адвокат
  • Öğretmen – учитель
  • Mimar – архитектор
  • Doktor – врач
  • Fotoğrafçı – фотограф
  • Muhasebeci – бухгалтер
  • Mühendis – инженер
  • Politikacı – политик
  • Bilgisayar programcısı – программист
  • Memur – служащий, чиновник
  • İktisatçı – экономист

Ben mühendisim. – Я – инженер.

Чтобы рассказать о причинах своей поездки, используйте следующие фразы:

  • İş gezisindeyim. – Я в командировке
  • Fuar/kongre için geldim. – Я приехал/а на ярмарку/конгресс.
  • Bir iş toplantısı için geldim. – Я приехал/а на деловую встречу.
  • Mülakata geldim. – Я приехал/а на собеседование.
  • Turist olarak geldim. – Я – турист.
  • Okul için geldim. – Я приехал/а на учебу.
  • Çalışmak için geldim. – Я приехал/а на работу.

Если речь зашла о семье, вот несколько выражений, которые помогут вам рассказать о себе:

  • Ben evliyim. – Я женат/замужем.
  • Ben bekarım. – Я холост/не замужем.
  • Ben nişanlıyım. – Я помолвлен/а.
  • Büyük bir ailem var. – У меня большая семья.
  • İki çocuğum var. – У меня двое детей.
  • Bir kızım var. – У меня есть дочь.
  • Bir oğlum var. – У меня есть сын.
  • Üç kardeşim var. – У меня трое братьев/сестер.
  • Bir kız kardeşim var. – У меня есть сестра.
  • Bir erkek kardeşim var. – У меня есть брат.

Мы регулярно публикуем интересные факты об иностранных языках, даем полезные советы по их изучению и делимся списками слов и выражений. Подпишитесь на обновления нашего блога, чтобы всегда оставаться в курсе событий из мира иностранных языков.

А если статей и самоучителей вам становится недостаточно, мы будем рады видеть вас на занятиях по турецкому языку в Онлайн-школе иностранных языков «LINGVISTER».

Стандартный набор фраз для приятного знакомства и получения первичного представления о человеке.

Мистер Кинг решил поработать в Турции и приехал на встречу со своим партнёром по бизнесу Мехмет Беем, который, в свою очередь, пригласил на встречу Вурал Бея. Мистер Кинг немного опоздал.

Пример диалога на турецком языке.

Mehmet Bey: Mister King! Nasılsınız?
Mister King: Teşekkür ederim. Çok iyiyim. Ya siz?
Mehmet Bey: Teşekkür ederim, Mister King. Vural Beyi tanımıyorsunuz, değil mi? Mister King, Vural Bey.
Vural Bey: Memnun oldum.
Mister King: Ben de çok memnun oldum Vural Bey. Nasılsınız?
Vural Bey: Teşekkür ederim. Hoş geldiniz.
Mister King: Hoş bulduk. Geç kaldım. Affedersınız. Çok beklediniz mi?
Vural Bey: Önemli değil. Buyurun, oturun.
Mehmet Bey: Yolculuk nasıldı?
Mister King: Çok iyiydi. Çabuk geçti. Film seyrettim, radyo dinledim, biraz da uyudum.
Vural Bey: Nereden geliyorsunuz? Miami’den mi?
Mister King: Miami’den geliyorum ama, uçağım Frankfurt’ta durdu.
Mehmet Bey: Orada çok beklediniz mi?
Mister King: Çok beklemedik. Bir saat falan.
Garson geldi. Garson: Buyurun Beyler.
Mehmet Bey: Ne içiyoruz? Şarap mı, rakı mı?
Vural Bey: Ben tek bir rakı istiyorum.
Mister King: Benim için de rakı lütfen.
Mehmet Bey: Tek mi, duble mi?
Mister King: Tek, lütfen.
Mehmet Bey: İki tek, bir duble rakı, ve çerez.
Garson: Hemen efendim.

Словарный запас:

nasılsınız? — как ваши дела/самочувствие?
teşekkür ederim — большое спасибо
çok — очень
iyiyim — хорошо, у меня хорошо
siz — вы
tanımıyorsunuz — вы знакомы
değil — отрицание предыдущего понятия
memnun oldum — я преисполнен радости
ben — я
de — тоже
hoş geldiniz — добро пожаловать / хорошо, что вы пришли
hoş bulduk — рад встрече / хорошо, что мы вас нашли
geç — поздно
kaldım — встал, проснулся
affedersınız — простите, извините
beklediniz — вы ждали
önemli — важно
önemli değil — не важно, не имеет значения, ничего страшного
buyurun — проходите, добро пожаловать
oturun — садитесь
yolculuk — путешествие, поездка
nasıldı? — как прошло/как было?
çabuk — быстро
geçti — прошло
film seyrettim — смотрел фильм
radyo dinledim — слушал радио
biraz — немного
uyudum — поспал
nereden — откуда
geliyorsunuz — приехали, прибыли
uçağım — мой самолёт
orada — там
bir — один
saat — час
falan — около, что-то вроде
ne içiyoruz? — что будете пить?
şarap — вино
rakı — водка
ben — я
tek — единый (в данном случае: один)
istiyorum — хочу
için — для (предыдущего объекта)
lütfen — пожалуйста
duble — двойной
iki — два
çerez — разновидность закуски (жареные орешки)
hemen — немедленно
efendim — уважаемый

Перевод на русский язык:

Пояснение к диалогу:

Диалог содержит традиционную при встрече фразы Nasılsınız? (Как ваши дела?). При встрече хорошо знакомых людей применяется форма в единственном числе Nasılsın? (Как твои дела?)

Фраза Memnun oldum (Приятно познакомиться, рад знакомству) обычно произносится при знакомстве и обозначает вежливую радость от факта знакомства.

Также встречаются популярные фразы Hoş geldiniz (рады вашему приходу) и Hoş bulduk (рад, что вас нашёл). Это также вежливые формы приветствия, поэтому буквальный перевод здесь не нужен.

Стоит обратить внимание на слово falan. Это слово не имеет прямого перевода и используется для демонстрации чего-то неточного, о чём идёт речь в тексте. Служит для украшения речи, попытки сделать речь более живой.

Нет описания фото.

Здравствуйте, меня зовут Катя. Мне 19 лет. Я русская. Я студентка. Я учусь на втором курсе университета. Название моего университета Российский Государственный Социальный Университет . В этом университете я изучаю английский, французский и турецкий языки. Я хочу стать переводчиком и работать за границей. Я живу в Москве. Я живу в доме со своими родителями, а не в общежитии. Но многие мои друзья живут в общежитии, так как их семьи в других городах. Я хочу вам рассказать , как проходит мой день.
_______________ _______________ __________
Ben sabahleyin çok erken, saat 07:00’de kalkıyorum. Çünkü benim evim üniversiteye çok uzak. Evden üniversiteye gitmek metro ve otobüs ile yaklaşık bir saat sürüyor. Bu yüzden erken kalkıyorum. Banyoya gidiyorum ve orada elimi yüzümü yıkıyorum. Bu sırada annem de kalkıyor ve bize kahvaltı hazırlıyor. Saat 07:30’da ben, annem ve babam birlikte kahvaltı yapıyoruz. Babam bir fabrikada mühendis olarak çalışıyor. Annem hiçbir yerde çalışmıyor, o ev kadını. O ev işleri yapıyor.

Утром я встаю очень рано, в 7 часов, так как мой дом расположен далеко от университета. Добраться до университета на метро и автобусе у меня занимает час. Поэтому я встаю рано. Я иду в ванну и умываюсь. В это время встаёт мама и готовит нам завтрак. В 07.30 я, мама и папа вместе завтракаем. Папа работает инженером на заводе, а мама-домохозяйк а, она нигде не работает, а занимается домашними делами.

_______________ _______________ __________
Saat 08:00’de babam ve ben birlikte evden çıkıyoruz ve durağa gidiyoruz. Durakta biraz bekliyoruz. Babam tramvay ile fabrikaya gidiyor. Ben otobüs ile metroya daha sonra ise metroyla üniversiteye gidiyorum. Durakta sabahleyin çok insan oluyor bu yüzden otobüse binmek zor oluyor. Otobüste de çok insan oluyor. Bazen otobüste arkadaşlarıma rastlıyorum. Onlar ile yolda sohbet ediyorum. Derslerimiz, sınavlarımız ve okulumuz hakkında konuşuyoruz. Metro yaklaşık 45 dakika sonra üniversiteye varıyor. Arkadaşlarım ve ben otobüsten iniyoruz ve üniversiteye giriyoruz.

В 08.00 мы с папой вместе выходим из дома и идём на остановку. Немного ждём. Папа на трамвае едет на завод, а я на автобусе еду до метро, а потом на метро еду до университета. По утрам на остановке бывает много народу и от этого трудно залезть в автобус. Иногда я встречаю друзей в автобусе и разговариваю с ними в дороге. Мы разговариваем о занятиях и об учёбе. Через 45 минут я доезжаю на метро до университета. Мы с друзьями сходим с автобуса и заходим в университет.
_______________ _______________ __________
Üniversitede dersler saat 09:00’da başlıyor. Otobüs bazı günler geç geliyor bu yüzden bazen derse geç kalıyorum. Saat 13:00’te arkadaşlar ile birlikte yemekhaneye gidiyoruz ve orada öğle yemeği yiyoruz. Bazen üniversitenin büfesine gidiyoruz. Genellikle çay, salata, pasta, köfte, balık yiyoruz. Bazı günler öğle yemeği yemiyorum. Üniversitede dersler saat 5 ’te bitiyor.

Занятия начинаются в 09.00. Иногда автобус приходит с опозданием и мне приходится опаздывать на занятия. В 13.00 мы с друзьями идём в столовую и обедаем. Иногда мы идём в буфет. Обычно мы едим чай, салат, пирожное, котлеты, рыбу. Иногда я не обедаю. Занятия заканчиваются в 5 часов.
_______________ _______________ __________
Üniversiteden çıkıyorum ve metroya gidiyorum. Metrodan sonra durakta biraz bekliyorum ve otobüs ile eve gidiyorum. Saat 6’da eve varıyorum. Babam saat 6:30’da eve geliyor. Annem bu sırada bize akşam yemeği hazırlıyor. Saat 7’de birlikte akşam yemeği yiyoruz. Daha sonra sohbet ediyor, birbirimize günümüzü anlatıyoruz. Oturma odasında televizyon seyrediyor, çay içiyoruz. Ben anne ve babama ‘iyi geceler’ diyor ve odama gidiyorum. Odamda müzik, radyo dinliyor, kitap okuyor, ev ödevlerimi yapıyor ve ders çalışıyorum.

Я выхожу из университета и иду к метро. Потом я немного жду на остановке и еду домой на автобусе. Я прихожу домой в 6 часов. А папа возвращается в 6:30. В это время мама готовит ужин. В 7 часов мы вместе ужинаем. Потом мы разговариваем, рассказываем друг другу о проведённом дне. В гостиной мы смотрим телевизор и пьём чай. Потом я желаю родителям спокойной ночи и иду в свою комнату. В своей комнате я слушаю музыку, радио, читаю книги и делаю уроки.
_______________ _______________ __________
Bazı günler arkadaşlarım bana telefon ediyorlar. Onlar ile konuşuyorum. Bazen ben onları arıyorum. Kimi zaman onları eve davet ediyorum. Evde birlikte sohbet ediyor, eğleniyor, ders çalışıyoruz. Ben akşam erken yatıyorum. Çünkü ertesi gün yine ders var. Saat 11’de yatıyorum. İşte benim bir günüm böyle geçiyor.

Иногда друзья звонят мне, мы разговариваем, а иногда им звоню я, приглашаю их в гости. Дома мы разговариваем, веселимся, делаем уроки. Я рано ложусь спать, так как на следующий день нужно снова идти на занятия. Я ложусь в 11 часов. Вот так прходит мой день.

Читайте также:

      

  • Почему я люблю китай сочинение
  •   

  • Памятник неизвестному солдату стерлитамак сочинение
  •   

  • Гдз по русскому картинная галерея сочинение
  •   

  • Крым многонациональный крым сочинение
  •   

  • Проблема отношения к бедным нищим сочинение паустовский

I. bölüm

Otelde dört tane sevimli kedi yavrusu vardı. Gün boyunca analarının peşinde dolaşır dururlardı. Onlar ortaya çıkınca, konuk çocuklar denizi, kumu, oyunu, eğlenceyi bırakıp yanlarına koşarlardı. Emir, Gürol, Sancar ve Emre, öteki çocuklardan büyüktüler. Her gün el çabukluğunu yaparak, yavruları kapıp otelin çocuk odasına götürdillerdi. Orada kedicikleri sevip okşar, türlü oyunlar çıkararak gülüp eğlenirlerdi.

Küçük çocuklar:

— Onları hep siz mi okşayacaksınız? Biraz da bize verin, diyerek homurdanıp, çıkışıyorlardı ama, büyük çocuklar onların sözlerine aldırmıyorlardı. Bu yüzden, oteldeki çocukların arasında, tatsız bir çekişme sürüp gidiyordu.

Serdar dört yaşında, sevimli bir çocuktu. Kedi yavrularını o da çok seviyordu. Onları kucağına alıp okşayabilmek için, ikide bir büyük çocukların ayaklarına dolanıyor:

— N’olursunuz, yavrulardan birini bir kerecik de benim kucağıma verin, diye yalvarıyordu. Çocuklar, onun sözlerine gülüp geçiyorlardı.

Bir gün, akşam yemeği sırasında tüm çocuklar, birer birer yemek salonuna geçtiler. Kedileri oraya götürmek yasaktı. Bu nedenle dört yavru, anneleriyle birlikte, çocuk odasında kaldılar. Serdar çorbasını bitirince, babasından, tuvalete gideceğim diyerek izin istedi.

Annesi:

— İkinci yemek neredeyse gelir. Çabuk dön. İşin bitince ellerini yıkamayı unutma, dedi.

Serdar koşarak yemek salonundan çıktı. Doğruca çocuk odasına gitti.

Anne kedi, boylu boyunca yere uzanmış, yavrularını emziriyordu. Serdar hemen sevinçle atılıp yavrulardan birini eline aldı. Başını çenesinin altına koyup, tüylerini okşamaya başladı. Yavru okşanmaya alışıktı. Mırıl mırıl sesler çıkararak, nemli burnunu Serdar’ ın boynuna sürtüyordu… Serdar sevinçten uçuyordu. Birden koridorda ayak sesleri belirdi.

Serdar:

— Eyvah, büyük çocuklar geliyor! Yavru kediyi elimden alacaklar, dedi.

Bir an durup düşündü. Sonra yavruyla birlikte kaçıp bir yerlere saklanmaya karar verdi. Ayak sesleri gittikçe yaklaşıyordu.

Anne:

— Serdar nerede kaldı acaba? Yemeği buz gibi oldu, diyerek kuşkuyla babanın yüzüne baktı.

Baba:

— Tuvalette musluklarla oynuyordur. İnşallah üstünü başını ıslatıp gelmez. Meyvemi bitirince gidip bakarım, dedi.

Anne sabırsızlanıyordu:

— Ben gideyim, diyerek ayağa kalktı.

Baba:

— Olmaz, dedi. Bilirsin ya, o «Ben erkeğim.» diye böbürlenerek, erkekler tuvaletine girer. Onu ancak ben arayabilirirm.

Anne bunun üzerine gülümseyerek yerine oturdu.

Baba, Serdar’ ı tuvalette bulamayınca, çocuk odasına baktı. Orada kimse yoktu. Koşup anneye haber verdi. Oyun ve içki salonları arandı. Odalara bakıldı.

Haber ağızdan ağıza yayıldı. Öteki konuklarla birlikte, otel yöneticileri de aramaya katıldılar.

Garaj, bahçe ve deniz kıyısı, adım adım tarandı. Serdar’ ın annesi, hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Babası üzüntüden ne yapacağını şaşırmıştı. Oradan oraya koşarak, «Serdar, Serdar!» diye bağırıp duruyordu. Daha sonra polisler geldi otele. Denize araştırma sandalları çıkarıldı. «Yok… Yok… Yok…» diyordu herkes.

Böylece iki saat geçti. Konukların bir bölüğü, bekleme salonunda, Serdar’ ın annesinin çevresine toplanmış, onu avutmaya çalışıyorlardı. Bu sırada anne kediyle yavruları, salonun bir köşesine yayılmış, birbirleriyle oynaşıyorlardı. İmre dalgın dalgın onlara bakıyordu. Birden:

— Yavrulardan biri eksik diye yerinden fırladı.

Öteki çocuklar merakla İmre’nin çevresinde toplandılar.

Soner:

— Gerçekten öyle, dedi. Tekir yavru yok.

İmre:

— Gelin, dedi. Çocuk odasına gidelim. Biz yemeğe giderken, dördü de oradaydı. Çocuklar İmre’nin peşine takılıp salondan çıktılar… Tekir yavru, çocuk odasında yoktu.

İmre:

— O benim kedimdi. Otel müdüründen izin almıştım. Tatil dönüşü evimize götürecektim Tekir’i… diye sızlanmaya başladı.

Gürol:

— Allah Allah, çok garip doğrusu! Bu akşam hem Serdar kayboldu, hem de yavru Tekir, diye söylenirken, İmre yere yatmış, koltukların ve kitaplığın altında araştırma yapıyordu. Sıra divanın altına gelince, şaşkınıkla donakaldı. Sonra olanca gücüyle bağırmaya başladı:

— Buradalar… İkisi de burada, divanın altında uyuyorlar!..

Serdar’ ın annesiyle babası haberi duyar duymaz, soluk soluğa çocuk odasına koştular. Serdar, yavru Tekir’i göğsüne bastırmış, uykulu gözlerle, ürkek ürkek çevresindekilere bakıyordu.

Словарь к тексту

(haber) ağızdan ağıza yayılmak — весть распространилась из уст в уста
avutmak — 1) забавлять, отвлекать; 2) утешать
adım adım taranmak — прочесать шаг за шагом
akşam yemeği sırasında, ders sırasında — во время (чего?) ужина, урока
aldırmamak(д.п.) не обращать внимания, не придавать значения, пропускать мимо ушей
alışık — привыкший
analarının peşinde dolaşır — ходили, бегали за матерью кошкой
araştırma — обыск, разведка, поиск, розыск
bastırmak — прижимать
belirmek — появляться
boylu boyunca — во весь рост
böbürlenmek — кичиться, важничать
buz — лед
çalışmak — стараться сделать что-либо
çekişme — ссора, разногласие, борьба
çene — подбородок
çıkışmak(д.п.) делать выговор, бранить
dalgın — рассеянный, задумчивый
dolanmak — ходить вокруг чего-либо, кружить, колесить
el çabukluğu — расторопность, ловкость
emzirmek — кормить грудью
garip — странный
gün boyunca — на протяжение дня, в течение дня
homurdanmak — постоянно ворчать

ıslatmak — мочить
kaçmak — убежать, сбежать
kapmak — хватать, выхватывать
karar vermek(д.п.) решить
katılmak — присоединиться к чему-либо
kaybolmak — потеряться
kucak (~ına almak) — объятия (обнять, заключить в объятия)
kuşku — беспокойство
musluk — кран
nemli — мокрый, влажный
okşamak — гладить
saklanmak — спрятаться
sandal — лодка
sevimli — милый
sızlanmak — жаловаться
soluk soluğa — запыхавшись
sürtmek — сильно тереть
şaşırmak — удивиться
tane — штука
toplanmak — собираться
türlü — сорт, вид
ürkek ürkek — испуганно, боязливо
yalvarmak — умолять
yasak — запрещено
yavrum! — детка!
yavru — детеныш
yer — пол
yönetici — управляющий

Вопросы к тексту

  1. Otelde kaç tane kedi yavrusu vardı?
  2. Çocuklar nasıl eğlenirlerdi?
  3. Niçin oteldeki çocukların arasında bir çekişme vardı (olmuştu)?
  4. Serdar büyük çocuklardan ne istedi?
  5. Neden dört kedi hep çocuk odasında kalıyorlardı?
  6. Aksam yemeği sırasında Serdar babasından ne izni istedi?
  7. Serdar nereye gitti?
  8. Serdar koridorda ayak sesleri oluyunca ne yapmaya karar Verdi?
  9. Otelde ağızdan ağıza nasıl bir haber yayıldı?
  10. Serdar’ın babası ve otel yöneticileri Serdar’ı nerede arıyorlardı?
  11. Kim yavrularda birinin eksil olduğunu fark etti?

Понравилась статья? Поделить с друзьями:

Новое и интересное на сайте:

  • Сочинения для 4 класса по русскому языку по программе перспектива
  • Сочинения на тему профессия которая меня привлекает использовать наречия
  • Сочинения джона локка
  • Сочинения на тему прозвища упражнение 239
  • Сочинения джиуба скайрим где находятся

  • 0 0 голоса
    Рейтинг статьи
    Подписаться
    Уведомить о
    guest

    0 комментариев
    Старые
    Новые Популярные
    Межтекстовые Отзывы
    Посмотреть все комментарии